Gitme Vakti....
3 posters
LOTR ORTA DUNYA RPG :: Ak Dağlar :: Gondor :: Minas Tirith
1 sayfadaki 1 sayfası
Gitme Vakti....
tarafından Darius C.tesi 06 Eyl. 2008, 15:47
Darius;İmathrem ve Orelinde'nin hafif uykularının arasında yatağından sessizce kalkıp balkona yürüdü.Perdeyi küçük bir hışırtı ile aralayıp adımını tereddütle attı...Hava karanlıktı henüz.Şehir hala himayesi altındaydı gecenin.Ses soluk yoktu ortalıkta.Nöbetçiler ise umutsuz bir şekilde gölge dağları seyrediyordu...Pelennor boştu!...Hafif rüzgar yüzündeki kırışıklıklara saldırırken Darius da pelerinini alma ihtiyacı hissetmişti.Kukuletasını kapattı ve karanlığı izlemeye tekrar koyuldu...
Bramgar'ı görememişti bir türlü.İki defa gelmiş,ikisinde de görememişti...Bir de palantir olayı vardı ki başlı başına bir bela.Rumil'i tek başına bırakmak ne kadar doğru olacaktı!Ama sözünden çıkmazsa kolayca kontrol edebilirdi palaniri.Zira sahteydi ve Rumil de bir vekilharçdı.Bu kudret vardı onda...
Bir ay öncemiydi ki divandan ayrıldığı vakit?Sahte palantiri büyülediği vakti hatırlıyordu şimdi.Bu büyüyü farkedebilecek kadar kudretli bir büyücü tanımıyordu Darius.Ona öğretilen son büyülerdendi bu çünkü.Kaldı ki divanın sahip olduğu büyülerin hemen hemen hiçbirisi orta dünyadaki diğer büyücüler tarafından farkedilmiyordu bile.Bu büyünün bizzat ak büyücü tarafından yapıldığı düşünülürse de imkansız hale geliyordu neredeyse farkedilmesi...Bir şüphe sadece!Rumil!...Tabi ki casus büyücüler gelecekti.Ve onlara yakalanırsa eğer palantir uçup gidecekti ellerinden.Rumil'i daha çok uyarmak,daha çok pratik yaptırmak isterdi ama gitmesi gerekiyordu artık!...
Bu sırada pelennor çayırlarına bir süvari girdi hızla ve taş şehire doğru hızla yönelmeye başladı.Darius kuşku ile bu süvariyi izlerken yanına asasını alıp beklemeye koyuldu.Sonunda süvari cümlekapısına vardığında asasına sıkıca sarılıp gözlerini kapattı.Her zaman ki gibi mırıldanıyordu belli belirsiz....
"Kralların Şehrinin korkusuz muhafızları!....Selam Olsun!" dedi süvari coşku ile.Kılıcnı çıkarıp nöbetçilere selam verdi ardından kibarca...
"Kimsin Yabancı!Nereden gelirsin?..." diye yanıtladı donuk sesli bir nöbetçi süvariyi.Pek misafirperver görünmüyordu doğrusu.Süvari atından atladı önce.Ardından gülümseyerek bağırdı yukarı doğru:
"Komutan Bramgar'dan bir zafer haberi daha getirdim.Üçüncü taburun ulağıyım...". Diğer nöbetçi girdi araya heyecan ile...
"Nedir haberin?Tez söyleyesin...". Süvari önce atının yularını yavaşça tuttu ve kapıya bir adım attı.Bu sırada da konuşmaya başladı...
"Osgiliath yakınlarında 13 Trol ve 1200 ork daha pusuya düşürülmüş...Bir ve üçüncü taburlar ortak kurmuş pusuyu.Bizim taburun yarısı eridi neredeyse.Okçular özellikle de.Hepsinin ismi var.Gün ortasında şehirde tek tek duyurmam emredildi...Eh uzun yoldan geliyorum.Kuzeyi dolaştım.Önce ikinci taburu haberdar ettim.Sonra buraya geldim.Hanlardan birisine misafir olacağım..."
Nöbetçiler gülümseyerek kapının açılmasını emrederken.Cümlekapısı koca gıcırtılar ile aralandı.Ulak nöbetçilere selam vedikten sonra.Kapının arkasındaki muhafızlardan birisine Bramgar'ın mührünü taşıyan kağıdı verip `Tok!Tok!` diye çıkan nal seslerinin arasında şehrin karanlığına karıştı...
Darius gözlerini açtı ve hemen bir köşeye yerleşti.Alnındaki ter damlacıklarını hafifçe sildi ardından.Düşman güçleniyordu gitgide.Haberler hayra alamet değildi...Şafağa kadar dinlenmesi lazımdı ve uyku tutmuyorsa en iyisi sakinleştirici büyüydü.Her ne kadar sevmese de gerekliydi....
Bramgar'ı görememişti bir türlü.İki defa gelmiş,ikisinde de görememişti...Bir de palantir olayı vardı ki başlı başına bir bela.Rumil'i tek başına bırakmak ne kadar doğru olacaktı!Ama sözünden çıkmazsa kolayca kontrol edebilirdi palaniri.Zira sahteydi ve Rumil de bir vekilharçdı.Bu kudret vardı onda...
Bir ay öncemiydi ki divandan ayrıldığı vakit?Sahte palantiri büyülediği vakti hatırlıyordu şimdi.Bu büyüyü farkedebilecek kadar kudretli bir büyücü tanımıyordu Darius.Ona öğretilen son büyülerdendi bu çünkü.Kaldı ki divanın sahip olduğu büyülerin hemen hemen hiçbirisi orta dünyadaki diğer büyücüler tarafından farkedilmiyordu bile.Bu büyünün bizzat ak büyücü tarafından yapıldığı düşünülürse de imkansız hale geliyordu neredeyse farkedilmesi...Bir şüphe sadece!Rumil!...Tabi ki casus büyücüler gelecekti.Ve onlara yakalanırsa eğer palantir uçup gidecekti ellerinden.Rumil'i daha çok uyarmak,daha çok pratik yaptırmak isterdi ama gitmesi gerekiyordu artık!...
Bu sırada pelennor çayırlarına bir süvari girdi hızla ve taş şehire doğru hızla yönelmeye başladı.Darius kuşku ile bu süvariyi izlerken yanına asasını alıp beklemeye koyuldu.Sonunda süvari cümlekapısına vardığında asasına sıkıca sarılıp gözlerini kapattı.Her zaman ki gibi mırıldanıyordu belli belirsiz....
"Kralların Şehrinin korkusuz muhafızları!....Selam Olsun!" dedi süvari coşku ile.Kılıcnı çıkarıp nöbetçilere selam verdi ardından kibarca...
"Kimsin Yabancı!Nereden gelirsin?..." diye yanıtladı donuk sesli bir nöbetçi süvariyi.Pek misafirperver görünmüyordu doğrusu.Süvari atından atladı önce.Ardından gülümseyerek bağırdı yukarı doğru:
"Komutan Bramgar'dan bir zafer haberi daha getirdim.Üçüncü taburun ulağıyım...". Diğer nöbetçi girdi araya heyecan ile...
"Nedir haberin?Tez söyleyesin...". Süvari önce atının yularını yavaşça tuttu ve kapıya bir adım attı.Bu sırada da konuşmaya başladı...
"Osgiliath yakınlarında 13 Trol ve 1200 ork daha pusuya düşürülmüş...Bir ve üçüncü taburlar ortak kurmuş pusuyu.Bizim taburun yarısı eridi neredeyse.Okçular özellikle de.Hepsinin ismi var.Gün ortasında şehirde tek tek duyurmam emredildi...Eh uzun yoldan geliyorum.Kuzeyi dolaştım.Önce ikinci taburu haberdar ettim.Sonra buraya geldim.Hanlardan birisine misafir olacağım..."
Nöbetçiler gülümseyerek kapının açılmasını emrederken.Cümlekapısı koca gıcırtılar ile aralandı.Ulak nöbetçilere selam vedikten sonra.Kapının arkasındaki muhafızlardan birisine Bramgar'ın mührünü taşıyan kağıdı verip `Tok!Tok!` diye çıkan nal seslerinin arasında şehrin karanlığına karıştı...
Darius gözlerini açtı ve hemen bir köşeye yerleşti.Alnındaki ter damlacıklarını hafifçe sildi ardından.Düşman güçleniyordu gitgide.Haberler hayra alamet değildi...Şafağa kadar dinlenmesi lazımdı ve uyku tutmuyorsa en iyisi sakinleştirici büyüydü.Her ne kadar sevmese de gerekliydi....
Darius- Ak Buyucu
- Mesaj Sayısı : 149
Kayıt tarihi : 20/07/08
Geri: Gitme Vakti....
tarafından Orelinde Paz 07 Eyl. 2008, 17:28
Orelinde yavaş yavaş açtı gözlerini.Kendini çok rahatlamış hissediyordu gerçekten.Mavi gözlerini hafifçe salonda gezdirdi bir süre.Tam olarak açamamıştı gözlerini.Gözleri kısık bir şekilde bakıyordu çevresine.En son Darius'la olan konuşmalarını hatırlıyordu.
-"Biraz sakinleştirici büyü yapsak iyi olur kanaatimce!...Sonrada birazcık hasret gideririz"
-''Sakinleştirici büyülerden hoşlanmadığını sanıyordum''
Sadece aralarında geçen bu son konuşmayı hatırlıyordu.Sonrasında da hafif bir uykuya daldığını.Devamında neler olduğu hakkında pekte fikri yoktu.Hafifçe doğruldu oturduğu yerden.Dağılan saçlarını eliyle düzelterek ,balkona yavaş adımlar atarak ilerlemeye başladı.
Balkonun önüne geldiğinde perdeyi sessizce açarak etrafına bakınmaya başladı.Sessizlik,bu güzel manzara ona huzur veriyordu.Şu aralar herkesin buna ihtiyacı vardı aslında.Yani herşey tam anlamıyla karışmaya başlamıştı ve artık her iki tarafta tetikdeydi.Felaket yaklaşıyordu git gide.O kadar güçlü hissediyordu ki bunu.Şu zamana kadar bir kere dahi yanılmamıştı hislerinde.Bu kez de yanılmayacağını biliyordu aslında.
Kollarını balkonun kenarlarına yaslayıp,çevreyi süzmeye devam etti.Orelinde ne zaman birşey düşünse gözleri dalıp gider,sağ elini de çenesine dayardı.Şimdi de öyleydi.Gözleri hiç olmadığı kadar donuk bakıyordu etrafına.Hiç olmadığı kadar endişeli.Orelinde için kötü bir durum olsa da gerçekten endişeleniyordu.Zaten şu durumda hangi akıllı bir varlık endişelenmezdi ki?..Derin bir nefes alıp etrafa bakınmaya devam etti bir süre daha.
...
Çevresine bakınmayı kestikten bir süre sonra balkonun kapısını aralayarak, içeri süzüldü Orelinde.Kafasını hafifçe yana çevirdiğine Darius'un bir köşede uyuduğunu gördü.Gözlerinin parıldayışı onu rahatsız etmiş olacak ki birkaç kez kafasını öte ki tarafa çevirme girişiminde bulunmuştu.Orelinde hemen bakışlarını yere indirerek diğer köşeye doğru ilerlemeye başladı.
-''Lanet olsun.Bıktım artık gözlerimin sürekli birilerini rahatsız etmesinden'' dedi fısıltıya benzer bir şekilde.Orelinde ne kadar gözlerine büyük bir hayranlık duysada birilerini rahatsız etmek hiç hoşuna gitmiyordu.Yavaşça yere çöktü.Şafağa daha var gibiydi.Biraz daha dinlenip ,uyusa hiçte fena olmazdı.Zira çok yakında belki de birkaç saatlik uykuya dahi hasret kalacaktı.Usulca kapattı gözlerini.Sakinleştirici büyüye gerek kalmadan uykuya dalmayı diliyordu...
-"Biraz sakinleştirici büyü yapsak iyi olur kanaatimce!...Sonrada birazcık hasret gideririz"
-''Sakinleştirici büyülerden hoşlanmadığını sanıyordum''
Sadece aralarında geçen bu son konuşmayı hatırlıyordu.Sonrasında da hafif bir uykuya daldığını.Devamında neler olduğu hakkında pekte fikri yoktu.Hafifçe doğruldu oturduğu yerden.Dağılan saçlarını eliyle düzelterek ,balkona yavaş adımlar atarak ilerlemeye başladı.
Balkonun önüne geldiğinde perdeyi sessizce açarak etrafına bakınmaya başladı.Sessizlik,bu güzel manzara ona huzur veriyordu.Şu aralar herkesin buna ihtiyacı vardı aslında.Yani herşey tam anlamıyla karışmaya başlamıştı ve artık her iki tarafta tetikdeydi.Felaket yaklaşıyordu git gide.O kadar güçlü hissediyordu ki bunu.Şu zamana kadar bir kere dahi yanılmamıştı hislerinde.Bu kez de yanılmayacağını biliyordu aslında.
Kollarını balkonun kenarlarına yaslayıp,çevreyi süzmeye devam etti.Orelinde ne zaman birşey düşünse gözleri dalıp gider,sağ elini de çenesine dayardı.Şimdi de öyleydi.Gözleri hiç olmadığı kadar donuk bakıyordu etrafına.Hiç olmadığı kadar endişeli.Orelinde için kötü bir durum olsa da gerçekten endişeleniyordu.Zaten şu durumda hangi akıllı bir varlık endişelenmezdi ki?..Derin bir nefes alıp etrafa bakınmaya devam etti bir süre daha.
...
Çevresine bakınmayı kestikten bir süre sonra balkonun kapısını aralayarak, içeri süzüldü Orelinde.Kafasını hafifçe yana çevirdiğine Darius'un bir köşede uyuduğunu gördü.Gözlerinin parıldayışı onu rahatsız etmiş olacak ki birkaç kez kafasını öte ki tarafa çevirme girişiminde bulunmuştu.Orelinde hemen bakışlarını yere indirerek diğer köşeye doğru ilerlemeye başladı.
-''Lanet olsun.Bıktım artık gözlerimin sürekli birilerini rahatsız etmesinden'' dedi fısıltıya benzer bir şekilde.Orelinde ne kadar gözlerine büyük bir hayranlık duysada birilerini rahatsız etmek hiç hoşuna gitmiyordu.Yavaşça yere çöktü.Şafağa daha var gibiydi.Biraz daha dinlenip ,uyusa hiçte fena olmazdı.Zira çok yakında belki de birkaç saatlik uykuya dahi hasret kalacaktı.Usulca kapattı gözlerini.Sakinleştirici büyüye gerek kalmadan uykuya dalmayı diliyordu...
Orelinde- Toprak Orelinde
- Mesaj Sayısı : 143
Kayıt tarihi : 21/08/08
Geri: Gitme Vakti....
tarafından İmathrem Soulkeeper Ptsi 08 Eyl. 2008, 17:30
İmathrem Büyük Divan için ulak ayarladıktan sonra Darius'un odasına döndü.
Dinlenmeliydi ki at üstünde yoğun geçen yolculukları yüzünden tutulan kasları biraz çözülsün, yeni yorucu günlere az buçuk kendine gelip başlayabilsin.
Ama bilinç altında, üstünde hep şu parlak nesne... Eğer o şeyin nerede olduğunu biliyorsa pekte güvende sayılmazdı ortadünya... Neyse ki ortadünyanın akıbetinde karar ona kalmamıştı. Neyseki o parlak nesnenin varlığından haberdar yegane insan değildi artık, şimdilik idare ederiz; Darius, Orelinde... Yüzüktayfları, Sauron!
Darius sakinleştirici büyü önermişti herkese. Hal böyle olunca İmathrem ilk kabul eden olmuştu. İkili koltuğa kıvrılmıştı hiç vakit kaybetmeden.
Dinlenmeliydi ki at üstünde yoğun geçen yolculukları yüzünden tutulan kasları biraz çözülsün, yeni yorucu günlere az buçuk kendine gelip başlayabilsin.
Ama bilinç altında, üstünde hep şu parlak nesne... Eğer o şeyin nerede olduğunu biliyorsa pekte güvende sayılmazdı ortadünya... Neyse ki ortadünyanın akıbetinde karar ona kalmamıştı. Neyseki o parlak nesnenin varlığından haberdar yegane insan değildi artık, şimdilik idare ederiz; Darius, Orelinde... Yüzüktayfları, Sauron!
Darius sakinleştirici büyü önermişti herkese. Hal böyle olunca İmathrem ilk kabul eden olmuştu. İkili koltuğa kıvrılmıştı hiç vakit kaybetmeden.
İmathrem Soulkeeper- Gri İmathrem
- Mesaj Sayısı : 75
Kayıt tarihi : 20/08/08
LOTR ORTA DUNYA RPG :: Ak Dağlar :: Gondor :: Minas Tirith
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz