LOTR ORTA DUNYA RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Misafir...

Aşağa gitmek

Misafir... Empty Misafir...

Mesaj tarafından Valanimoth Meneldur C.tesi 06 Eyl. 2008, 16:44

Derin uykusundan, güneş tepeye yerleşmeden uyandı Meneldur. Harekete geçmelerine daha vardı.
Güzel bir uykunun ardından yapılabilecek en iyi şeyi yaptı ve çıkın torbasını neredeyse boşalttı. İçindekilere artık ihtiyacı olmayacağı gibi, yanında yiyecek olmaması planına yarar sağlıyordu.

Tıka basa doyduğunu hissettiğinde, kucağındaki torbayı kenara bırakıp, önceki gün yakaladığı tavşanı almak için arabanın diğer köşesine uzandı. Besili bir tavşandı. Meneldur, çok gerekmedikçe avlanmazdı; fakat bu gereken durumlardan birisiydi.

Tavşanı kucağına koyup elini çantasına daldırdı. Geri çıkardığında geniş bir kese tutuyordu. Kesenin ağzını dikkatlice açtı. İçinden, biri kırmızı diğeri mavi iki çiçek çıkardı. Onlara bakarak yaşadığı kısa bir kararsızlığın ardından mavi olanı keseye geri koydu ve keseyi yeniden çantasına sıkıştırdı.

Şimdi bir elinde kırmızı çiçeği tutuyor diğer eliyle yavaşça yoluyordu. Çiçeği paramparça ettikten sonra. Tavşanı aldı ve parçaları yavaşça tavşanın ağzından içeri ittirdi.

Kafasındakileri yavaş yavaş gerçekleştirmek, Meneldur'a kusursuzluk hissini tattırıyordu. Planı adım adım ilerliyordu. Böylece hiçbir sorun çıkmayacaktı.
Memnuniyetle gülümserken orcların nöbet değişimini bekledi. Ağaçların arasından homurtuyla yaklaşan orc u gördüğünde, nöbete gitmek için hareketlenen orc a beklemesini söyledi. Üçü de çevresine toplandığında.


"artık gidiyoruz; fakat gitmeden önce biraz yemek yemeliyiz, öyle değil mi?"
dedi gülerek. Ve arkasından tavşanı çıkararak:
"Bu seferlik yemek benden, taze et"
dedi. Daha cümlesini tamamlayamadan orclar elinden kapmıştı tavşanı. Karşısında gerçekleşenin yemek yemek mi yoksa savaşmak mı olduğunu ayırdedemiyordu Meneldur. Hem tavşanın ellerine gelen parçalarını kopardıkları gibi ağızlarına tıkıştırıyor, hem de birbirlerinin erişebildikleri her yerine yumruklarını indiriyorlardı.

Bu manzara çok uzun sürmedi. En fazla yarım dakika sonra tavşandan geriye bir şey kalmamıştı. Orclardan biri gürültüyle geğirdi. Her tarafı kan olmuştu.

Tavşanın hiçbir parçasını ziyan etmemek için yerleri aramayı bitirdiklerinde yüzlerini umutla Meneldur'a çevirdiler. Daha fazla vermesini umuyorlardı. Meneldur'un yüzündeyse kötü bir gülümseme vardı. Orclar tedirgin olmuşlardı. Derken biri aniden yere yığıldı. Şakınlıkla ona bakarken diğeri ve diğeri...

Meneldur' un yüzündeki gülümseme silinimşti. Artık sert duruyordu. Yavaşça orcların kalp atışlarını kontrol etti. Atmıyordu. Üçü de ölmüştü.
Valanimoth Meneldur
Valanimoth Meneldur
Isengard Büyücüsü
Isengard Büyücüsü

Mesaj Sayısı : 78
Kayıt tarihi : 27/08/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Misafir... Empty Geri: Misafir...

Mesaj tarafından Valanimoth Meneldur Paz 07 Eyl. 2008, 10:13

Bir süre öylece orcları izledi. Çok çirkindiler. Onlara hayat veren karanlık tüm benliklerini sarmış, hem içlerini hem de dışlarını kötülükle doldurmuştu.

Ciğerlerini zorlayan derin bir nefesi dışarıya verdikten sonra asası Seregorm'u arabaya dayayıp boyu en kısa olan orc un üzerindekileri çıkarmaya başladı.
Çıplak bedeni çok daha kötüydü. Her yanı iltihap kapmış gibi duran kabarcıklarla kaplıydı. Üstelik çok pis kokuyordu bu kabarcıklar.

Burnundan nefes almamaya çalışarak yapması gerekeni yaptı.
Asası, onu eline aldığı andan sonra parlamaya başaldı. Bir yandan da kendi kendine mırıldanıyordu. Eğilip, yerden bir avuç dolusu çamur aldı. Yoğun bir enerji, asasından eline geçip, vücudunu dolaştıktan sonra diğer elinden çamura doluşuyordu.

Eğilip elindeki çamuru orc un suratına sürdü. Dikkatlice yaydı. Ardından bir avuç daha, sonra bir avuç daha... suratı tamamen çamurla kaplanınca vücuduna geçti. Bu iş bittiğinde ter içinde kalmıştı.

Doğrulup ne yaptığına bir baktı. İyi iş çıkarmıştı. Çamur, orc un bedeninin etrafında bir deri gibi gerilmişti. Artık çamura değil de insan tenine benziyordu üzerindeki.
Bu haliyle orc, küçük, tüysüz ve yüzünde hiçbir ifade olmayan bir oğlan çocuğuna benziyordu. Şimdilik iyi gitmişti Meneldur; fakat asıl zor kısım bundan sonra başlıyordu.

Yeniden orc un üzerine çömelip, asasını sol eline aldı. Sağ eli daha çok işine yarayacaktı.
Gözlerini kapatıp konsantre oldu. Bu sefer, asasından çıkan enerji, sağ elinde yoğunluk buluyordu.

Elini orc un üzerinde yavaşça gezdirerek kafasındakileri gerçeğe döktü. Kimi zaman sert kimi zaman dokunmuyormuşçasına yumuşak hareketler yaptı. Bazen duraksıyor, ardından elini orc un başka bir bölgesinde gezdirmeye başlıyordu.

Meneldur'un gösterdiği tüm bu çaba sırasında orc da inanılmaz derecede değişmişti. Saçları ve tırnakları uzamış, yüzüne belirgin özellikler gelmişti. Küçük bir burnu, yeşil gözleri, biçimli dudakları vardı artık. Meneldur son olarak onun yüzüne birkaç çil kondurdu.

Artık tiksinilesi bir yaratık yoktu karşısında. Bir elf çocuğu kadar güzel, sevimli bir oğlan olmuştu orc. Meneldur onun her tarafını dikkatlice inceledi. Hata yapmamıştı. Kimse onun gerçek olmadığını farkedemezdi.

Çantasını alıp içinden eskimiş küçük bir pantolon ve hırka çıkardı. Bunları, gelirken bir köyden yürütmüştü. Giysileri, küçük çocuğa giydirdiğinde, onun bir köylü çocuğu olduğuna neredeyse kendisi de inanacaktı.
Onu yerden kaldırıp arabanın üzerine yatırdı.

Şimdi sıra kendisine gelmişti. Hızla soyundu. Kamp yaptıkları bu yerin güneyinde Mering çayı akıyordu. Kendisini görebilmek için onun kıyısına ilerledi.

Kampa döndüğünde o da değişmişti. Boyu kısalmış, zayıflamıştı. Saçlarının tepesi dökülmüştü ve sakalları artık yoktu. Bunların yanında yüzü arabanın üzerinde yatan küçük çocuğa son derece benziyordu.
Meneldur bir hayli bitkin görünüyordu. Yaptıkları yormuştu onu.

Asasına dayanarak, arabaya ulaştı. Kendisi için çıkardığı giysileri giydi. Artık son dokunuşları yapabilirdi.
Öncelikle yerden biraz toprak alıp kendisine ve oğlana sürdü. Kirli gözükmeliydiler.

Ardından, orclardan birinin kılıcını alıp kendi üzerinde yaralar açtı. Akan kanları her yana yaydı. Sonra arabanın üzerindeki çocuğa da aynısını yaptı. Üzerindeki kendi bedeni olmadığından Meneldur'un birkaç büyü daha yapması gerekti.
İkisi yan yana oldukça sefil görünüyorlardı. Onları gören biri saldırıya uğradıklarını sanırdı.

Meneldur, bu işin de bittiğine kanaat getirerek kendi bıçağını çıkardı. Hala yerde yatmakta olan iki ölü orc a acımasızca sapladı. Herbirinde en az on yara izi bıraktıktan sonra çantasından iki sağlam ip çıkartıp onları arabaya bağladı.

Yola çıkmadan önce yapacak tek bir şey kalmıştı. İki orc un ceplerini arayıp, kendisini ele verebilecek herhangi bir şey aradı. İkisinin de üzerinde kılıçtan başka eşya yoktu.
Kendi çantası ve küçük orc un giysilerini bir ağacın üst dallarına bıraktıktan sonra her şeyi bir kez daha kontrol etti. Hata yapmadığından emin olduktan sonra atın bağını çözdü ve arabanın üzerine bindi.

Ormandan yavaşça çıktı. Yola vardığında arkasından sürüklenen iki orc a baktı. Şehre varana kadar tanınmayacak hale gelecekleri kuşkusuzdu. Yeniden ilerlemeye başlamadan önce küçük çocuğu kendisine doğru çevirip çocuğun başını kucağına dayadı. en çok beş dakika içinde gözcü kuleleri kendilerini görebilecekti. Bu yüzden artık dikkatli olmalıydı.

Kendisini zorlayarak gözününün bir kaç damla gözyaşı bırakmasını sağladı. Onlar kesinlikle bu manzaraya çok yakışacaktı.

Hazır olduğuna emin olunca dizginleri vurdu ve ölüm ayaklanmış da arkasından koşturuyormuşçasına sürdü arabayı.
Valanimoth Meneldur
Valanimoth Meneldur
Isengard Büyücüsü
Isengard Büyücüsü

Mesaj Sayısı : 78
Kayıt tarihi : 27/08/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz